Genel Kültür

Antifa Nedir? Nasıl Ortaya Çıktı?

Antifa, militan anti-faşizm ya da aşırı sağ ile savaşmayı hedefleyen, toplumsal devrimi savunan radikal solcu siyasi görüşe deniyor.

ABD Başkanı Donald Trump, polis şiddeti sonrası ölen George Floyd için adalet talebiyle düzenlenen protestoların yükselmesi ve ülke çapına yayılmasında sorumlu tuttuğu Antifa’yı terör örgütü olarak tanımlayacaklarını açıkladı.

Trump, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Antifa anarşistlerinin eylemlerini hızlı şekilde kontrol altına aldığını belirtti. Minneapolis’teki eylemlerde Ulusal Muhafızların kullanılmasında geç kalındığını belirten Trump, sonrasında askerlerin protestoculara karşı mücadelede etkili olduklarını açıkladı. Demokratlar tarafından yönetilen diğer eyalet ve şehirlerin bu örneğe bakmalarını ve çok geç olmadan askerden destek almalarını önerdi.

Öte yandan, Trump’ın Antifa’yı terör örgütü ilan etmesi için ‘Change.org’ isimli internet sitesinde imza kampanyası açıldı. Kampanyaya, 100 binden fazla kişi destek verdi.

Peki Antifa nasıl bir grup, amacı ne ve ne işe yarıyor? Antifa ne demek, üyesi var mı, siyasi parti mi yoksa silahlı örgüt mü? Açıklamaya başlayalım.

Dünya’da Çok Sayıda Antifa Grubu Var

Antifa, dünyanın birçok yerinde bir merkezi olmadan hareket eden anti-faşist oluşumlara deniyor.
Antifa, bir merkezi olmadan hareket eden anti-faşist oluşumlara deniyor.

Antifa görüşünü benimseyenler genel olarak polisin ve devletin beyazların üstünlüğü üzerinden uygulamalar oluşturmasının önüne geçmek isteyen komünist, sosyalist ve anarşistler. Bu üstünlüğe karşı çıkıyor ve yerine faşizme karşı birlikte mücadeleyi savunuyorlar.

Antifa birbirine bağlı veya birleşik bir organizasyon değil. Hiyerarşik yapısı yok. Birden çok bağımsız grup ve bireyden oluşuyor. Aktivistler, protestoları sosyal medya, web siteleri, Signal gibi şifreleri mesajlaşma servisleriyle organize ediyor.

Dünyada bir çok Antifa grubu bulunuyor. Ancak, Antifa sosyalizm ideoloji gibi geniş çaplı uluslararası bağ kurulacak bir yapı değil. Çok sayıda olmasına rağmen küresel boyutta hareket etmiyorlar.

Dünyadaki Antifa grupları neo-Nazilerin hareketlerini takip ediyor ve buna göre konum belirliyor. Hepsi özerk anti-faşist gruplardan meydana geliyor.

Görevleri yerel faşistleri tespit edip patronlarına, çevrelerine teşhir etmek. Ayrıca mülteci sorunlarıyla ilgili çalışmalar yapıyor ve eğitim organizasyonları düzenliyorlar. En büyük amaçları ise beyaz üstünlüğünü savunan yapılar ve organizasyonlarla mücadele etmek.

Örgütlenmenin Büyük Bir Kısmı Pasif

Dünya çapındaki Antifa gruplarının büyük bir kısmı pasif konumda. Ancak kendilerini beyazların üstünlüğünü savunan gruplara karşı fiziksel olarak savunmaya açıklar. Faşist oluşumları, insanların hayatını etkileyen konuma gelmeden durdurmaya istekliler. Bu sebeple liberal ırkçılık karşıtlarından farklılar. Onlara göre fiziksel şiddet beyazların üstünlüğünü savunan gruplara karşı meşru ve etkili bir yöntem.

Antifa Grupları ABD Siyasetinde Yükselişte

Donald Trump’ın yükselişi Black Lives Matter (Siyahların Yaşamları Değerlidir) hareketinden sonra Amerika siyasetinde Antifa, yeni bir güç olarak görülmeye başlandı. Ancak anti-faşist oluşumların tarihi daha eskilere kadar uzanıyor.

İlk anti-faşist oluşumlar İtalya’nın kırsal bölgelerinde İtalyan Faşist Lider Benito Mussolini‘ye karşı örgütlendi. Mussoli’nin, “Kara Gömlekliler” askerleriyle çatıştılar. Sonrasında Münih’te, Adolf Hitler‘in “Kahverengi Gömlekliler” ve Madrid’de Francisco Franco‘nun ordusuyla mücadele ettiler.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Japonya’nın emperyalist politikasına karşı Çin’de ve sonrasında Latin Amerika’da diktatör rejimlere karşı direniş hareketleri örgütlediler.

Antifa’nın bugünkü siyasetinin kökeni için ise ‘ksenofobi’ (yabancı düşmanlığı) ve Britanya’da 70’le ve 80’ler oluşan dazlak gruplara karşı girdikleri mücadelelere kadar sürülebilir. Ayrıca, Berlin Duvarı’nın yıkılmasından sonra, mülteciler ve devrimciler tarafından oluşturulan öz savunma gruplarında da aktif olarak yer almışlardır.

ARA, 80’lerden 2000’lere Kadar Irkçı Grupların Peşine Düştü

ABD ve Kanada’da Irkçılık Karşıtı Hareket (ARA) aktivistleri, 80’lerden 2000’lere kadar ırkçı faaliyetleri olan Ku Klux Klan (KKK), neo-Nazi ve diğer beyaz ırkın üstünlüğünü savunan grupların peşine düştü.

Mottoları, “Onlar nereye giderse biz oraya gideriz” gibi basit ama etkili bir söylemdi. Irkçı grupların propaganda yaptıkları yerlerde onlara müdahale ediyor, çatışıyor ve kendileri anti-faşist propaganda yapıyordu.

İkinci Dünya Savaşı’na sebep olan Almanya’da Naziler’in, İtalya’da Mussoli’nin yükselişin hiçbir dirençle karşılaşmadan oldukça hızlı olması, bu tip oluşumların yükselmesini beklemeden müdahale edilmesindeki kararlılığının önemini açıkça gösteriyor.

Onlara göre Mussolini, 1919’dan henüz 100 kişilik bir kadroya sahip olduğunda, Alman İşçi Partisi’ne henüz 54 kişiyken müdahale edilse (Hitler partiyi Nasyonel Sosyalist Alman İşçi Partisi’ne dönüştürmeden) müdahale edilse, milyonlarca insanın ölümüne engel olunabilirdi.

Irkçı ve Faşist Grupları Durdurmayı Hep Önemsediler

Antifa, her zaman 40-60 kişilik gruplardan oluşan KKK gruplarını durdurmayı önemsedi. Örneğin ABD Orean Portland‘da 10 yıldır faaliyette olan “Rose City” hareketi, kendini İslamofobiklerin, ırkçıların ve faşistlerin oluşturduğu küçük grupları ifşa etmeye adadı.

Anti-faşist ve anarşist “It’s going down” (Çöküyor) isimli haber sitesini yönetenlerden James Anderson‘a göre, 2015’te günde 300 kez tıklanan internet siteleri bugün 10 ila 20 bin arasında günlük ziyaretçi alıyor. Sitenin Twitter hesabı ise Charlottesville‘de Cumartesi günü meydana gelen olaylardan sonra, 2 bin yeni takipçi kazandı.

Anderson, Charlottesville‘de hafta sonu meydana gelen olayların, Antifa’nın algılanma biçiminde büyük bir değişime neden olacağını ve adlarını temize çıkardığını belirtiyor.

Amerikalı, muhafazakâr blog yazarı ve yorumcu Erick Erickson, Antifa ve beyazların üstünlüğünü savunanların aynı paranın iki yüzü olduğunu savunuyor. Erickson, “Charlottesville’de bir neo-Nazi yüzünden bir kişi öldü ancak Antifa da bügüne kadar onlarca kişinin kanlar içinde kalmasından sorumlu” diyor.

Bu haberin Podcast’ini dinleyebilirsiniz:

İlginizi çekebilir: Twitter Trump’ın Tweet’ini Sildi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu