YouTube 15 Yaşında: Başarısız Bir Çöpçatan Sitesi Kurma Hayalinden, Online Videonun Kralı Olmaya Giden Yolculuk
YouTube, bu yıl 15 yaşında girdi. Aslında amaç bir çöpçatan sitesi kurup paranın dibine vurmaktı. Bu proje başarısız olunca, milyar dolarlar kazandıracak kullanıcıların katkısıyla büyüyen online video içerik platformu kurma fikri doğdu.
Sonuç: YouTube, hem kendisine hem de kullanıcılarına kazandıran, TV izleme alışkanlıklarını, hatta dünyayı değiştiren Google bünyesinde dev bir şirkete dönüştü.
YouTube: Her Şey Çöpçatan Sitesi Kurma Hayaliyle Başladı
2005 Sevgililer Gününde, Steve Chen, Chad Hurley, Jawed Karim, youtube.com alan adını satın aldı. Üçlü “Tune in, Hook up” adında bir online çöpçatan sitesi kurmayı planlıyordu ama fikir büyük bir başarısızlık oldu.
Yine de bu üç kafadar PayPal çalışanının kurduğu platform, video yüklemek ve paylaşmak için harika bir ortam sunuyordu. YouTube’un kurucu ortakları, internette 2004 yılında Hint Okyanusu’nda yaşanan Tsunami’nin ve Janet Jackson’ın Super Bowl konserinin videosunu bulamayınca, 23 Nisan’da video paylaşım platformlarını herkese ücretsiz olarak sunmaya karar verdi.
YouTube’un günde 30.000 ziyaretçiye ulaşması sadece bir ay aldı. Altı ay sonra günlük ziyaretçi sayısı 2 milyona, bir yıl sonra 25 milyona çıktı ve günde 20.000 video yüklemesine ulaştı. Ekim 2006’ya gelindiğinde Google, daha fazla dayanamadı ve YouTube’u 1,65 milyar dolara satın aldı.
YouTube, kendilerini video paylaşmaktan alamayan genç bir nesle hitap ediyordu. Platforma katılan herkes video yükleyebiliyor ve milyonlarca kişiyi sesini duyurabiliyordu.
İçeriklere herhangi bir kısıtlama koymayan YouTube, tahmin edileceği üzere bazı telif sorunları yaşadı. Ne kadar sevimli kedi videosu konuluyorsa, o kadar da aşırı propaganda videoları dijital beyaz perdeyi süslüyordu. Politikacılar, YouTube’ın nimetlerinden çok geçmeden yararlanmak istedi. Müzik videoları giderek çoğalınca YouTube, yeni MTV’ye dönüştü. Arka planda çalışan “sonraki videoyu izleme” algoritması adeta bir bağımlılık yaratıyordu.
YouTube ile Sahne Artık Gençlerin
13 yaşındaki Kanadalı ergen Justin Bieber, annesinin videosunu çekip paylaşmasından kısa bir süre sonra keşfedildi. Üç yıl sonra kendisini Medison Square Garden‘da konser verirken buldu. Justin Bieber’ın anında keşfedilerek, bir yıldıza dönüşmesi YouTube’un müzik endüstrisini nasıl değiştireceğinin habercisi oldu.
Artık, yetenek ajanlarına, plak şirketlerine ihtiyaç kalmamıştı. Yıldız olmak için ünlülerle fotoğraf çektirmeye çalışan gençler, plak şirketlerinin havalı kontratlarının peşinde koşan yetenekler, şimdi eline sadece kamera alıyor ve kendi şanlarını kendileri yaratıyordu. YouTube, ünlü olabilme fırsat kapısını herkese eşit şekilde sunabilen benzeri daha önce görülmemiş bambaşka bir şeydi. Kısaca, Andy Warhol ne demiş ise gerçekleşmişti.
Bir örnek gerekiyorsa hemen çılgın Koreli şarkıcı Psy‘a bakabiliriz. Daha önce başarılı olmak adına 5 albüm yapıp adete bir tarafını yırtan bu şahıs, 2012 yılında altıncı albümündeki Gangnam Style‘ı YouTube’a yükledi. Çılgın dansı, komik tipi sayesinde video kısa sürede viral oldu. Dört buçuk yıl boyunca YouTube’ın en çok izlenen videosu olarak kaldı ve bugüne kadar YouTube üzerinde 3,5 milyar izlenme aldı.
Tamam Justin Bieber ve Psy aşırı örnekler. Ama daha birçok yerli ve yabancı ismin YouTube üzerinden ün kazandığını söyleyebiliriz. Hatta, sadece şarkı söyleyenler de değil. Hiçbir şey söylemeyip geyik yapanlar, şaklabanlar, internetten bulduğu bilgileri metne döküp okuyanlar bile meşhur oldu.
Derken, video yüklemek dışında anlık yayın yapmak YouTube’da mümkün olmaya başladı. Koca koca kameralar, televizyon şirketleri, stüdyolar, devasa ışıkların yerini bir cep telefonu dolduruvermişti. Saturday Night Show‘un canlı yayınlanması, YouTube’un canlı yayın sisteminin benimsenmesini kolaylaştırırken, NBC, Hulu platformuna destek vermek için YouTube kanalını kapattı. Ama Pandora’nın kutusu bir kez açılmıştı, artık bir daha kapanmayacaktı!
Samimiyet, Doğallık ve Şeffaflık Başarının Sırrı
YouTube, az parayla yapılan prodüksiyonların, geniş kitlelere ulaşabilecek potansiyeli olduğunu kanıtladı.
TV şovlarındaki gerçek dışılık, YouTube’da yerini doğallığa bıraktı. Hakiki gerçeklik teması, beğenilerin ve beğenilmeyenlerin şeffaf bir şekilde yorumlara taşınabilmesi, başarının altında yatan en önemli sebepler arasında.
İzleyiciler YouTube’un Can Damarı
YouTube’un arkasındaki itici güç içerik oluşturucular ve fenomenler olarak gözükse de aslında en büyük güç izleyiciler. Bir video YouTube’a yüklenip beğeniye sunulduğunda tamamen izleyiciler o videonun ne olacağını karar veriyor. Ne kadar çok izler, yorum yapar ve etkileşimde bulunurlarsa, yükleyen kişi o kadar başarılı oluyor. Hatta, gerekli şartları yerine getirirse YouTube üzerinden para kazanmaya başlıyor.
YouTube’un izleyicilerle, içerik oluşturucuları interaktif bir şekilde bir araya getirmesi geleneksel TV izleme alışkanlığını başka bir boyuta taşıdı. Artık, yayını yapanlar izleyicileri dinlemek, dediklerini dikkate almak ve onlarla ilgilenmek zorunda. Yoksa başarılı olmanın tek çare kalır: Şaklabanlık. Onu da herkes beceremez!
YouTube Algoritmasına Giriş 101
2010 yılında Guillaume Chaslot, en büyük rüyasını gerçekleştirdi ve Google’da işi girdi. Yapay zeka alanında doktora yapan Chaslot’un görevi YouTube’un video izleme algoritmasını geliştirmekti.
Bu motor, izleyicilerin neyi sevdiğini anlayacak ve izledikleri videolardan hemen sonra onları ekran başından ayırmayacak yeni bir video izlettirmeyi sağlayacaktı. Böylece YouTube başında geçirilen zaman artacak, dolayısıyla daha çok reklam gösterilip daha çok para kazanılacaktı. Ve aynen öyle oldu.
Chaslot için bir videonun aldığı görüntülenme sayısı ve izlenme süresi, bir sonraki video olarak önerilmesi için yeterli bir metrik değildi. Dolayısıyla, yapılması gereken her izleyicinin benzersiz özelliklerini analiz etmek ve bu özellikleri hedeflemekti. Chaslot, başarılı olurken, istenmeyen bazı sonuçlar ortaya çıktı.
Kutuplaşma ve Radikalleşme
YouTube, belirli bir görüşe sahip insanların bakış açısıyla bir video izlerseniz, daha sonrasında o görüşün bakış açısından olan videolar size önerilmeye başlar. Karşıt bir görüş açısından izlerseniz, bu sefer bu karşıt görüşü sağlayan videolara maruz kalırsınız. Bu da izleyicinin bir süre sonra fikirlerinde radikalleşmesine ve kutuplaşmasına sebep olabilir.
Sansür Olmadan Asla!
Google, herkese açık ve anında yayınlanan videolarının olumsuz etkilerini durdurmak için zaman içinde bazı adımlar attı. YouTube, uygunsuz içerik gördüklerinde kullanıcıların haber vermesini sağlayan “işaretleme programını” devreye soktu.
Ayrıca, bazı içeriklere 18 yaş sınırlaması getirdi ve bu içerikler sadece YouTube’a giriş yapılarak izlenmeye başlandı.
Challenge’lar Çağı
YouTube’un hayatımıza getirdiği en tuhaf şeylerden biri de sürekli bir meydan okuma hevesi. İlk başta ALS hastalarına yardım amacıyla yapılan “Buz Kovası Challenge” gibi tatlı amaçlarla başlayan bu akım, sonrasında zevzekliğe kadar gitti. Her gün adını sayamayacağımız bir başka zevzek “challenge” videosuna maruz kalmaya başladık. İnsan gerçekten bazen hayret ediyor!
Yeni Gelir Kapısı
YouTube’un en büyük nimetlerinden biri şüphesiz bir sürü insana para kazandırması. Müzisyenler, sporcular, komedyenler, şaklabanlar, oto tamircileri aklınıza ne geliyorsa YouTube’a içerik yükleyip para kazanıyor.
Tabii artık 10 yıl öncesinden daha zorlu bir ortam var. Birçok insan buradan para kazanılabileceğini keşfetti. Haliyle içerik üreticileri arasında rekabet arttı. Şimdi içerik savaşları yaşanıyor. Daha kaliteli, daha eli yüzü düzgün, konusu ilgi çekici ve komik olan videolar daha başarılı. Yine de herkesin şansı eşit. Eline kamera alabilen herkes, YouTube’da yıldız olmaya aday.
YouTube’un En İyi 5’i
YouTube’da tüm zamanların en çok izlenen 5 videosuna bakın! Dördünün müzik videosunu ve birinin çocuk programı olduğunu göreceksiniz. Kimin ne istediğini YouTube çok iyi anladı. Artık YouTube Müzik ve YouTube TV platformları da var.
Peki YouTube’un geleceği ne? Buna en iyi şekilde cevap verebilen Corona günlerini yaşıyoruz. Giderek daha fazla eve sıkışıyor, evde vaktimizi geçirecek yeni şeyler arıyoruz. YouTube bizim yanımızda. Sıkılmamamız için yapay zekasını konuşturup bize anında en hoşumuza gidecek videoları öneriyor. Ve “ta da”…! Artık, herkes orada…