Mutlu Oksijen Yetmezliği Nedir? Hangi Durumda Ortaya Çıkar?
Koronavirüs hastalarında görülen ‘mutlu oksijen yetmezliği‘ durumu, tüm dünyadaki sağlık çalışanlarını şaşırtıyor. Bu belirtiye sahip hastalar, kandaki oksijen doygunluk seviyeleri kötü olmasına rağmen, sağlıklı görünüyor.
Bu yeni durum tıp dünyasını da şaşırtıyor. Kandaki oksijen düzeyinin beyin, kalp, karaciğer, böbrek gibi tüm organların sağlıklı çalışabilmesi adına hayati öneme sahip olduğunu belirten Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Özge Köner, koronavirüs hastalarında ilk takiplerden birinin kandaki oksijen değerine bakılması olduğunu söylüyor.
Mutlu Oksijen Yetmezliği Daha Önce Görülmeyen Bir Tablo
Prof. Dr. Özge Köner, “Mutlu Oksijen Yetmezliği, daha önce hiçbirimizin alışık olmadığı bir tablo. Biz bu kadar düşük oksijen değerleriyle karşımıza çıkan hastaları genellikle hemen solunum cihazına bağlarız. Çünkü hastaların soluk almaları güçtür. Ancak, bu durumda hastalarımız muayene olmaya ayakta geliyor” dedi.
Bu tablonun görüldüğü hastalara , öncelikle yüksek oksijen veriliyor. Ancak her hasta oksijenle mutlu olmayabiliyor. Bazı hastalarda durum ağırlaşabiliyor. O zaman solunum cihazı aracılığıyla solunum desteği gerekebiliyor.
Oksijen Değerleri Nasıl Olmalı?
Sağlıklı yaşayabilmek, hayati organların canlılığını sürdürebilmesi için oksijenin vücudumuzda belli bir oranın üzerinde olması gerekiyor. Bu oran sağlıklı bir kişide yüzde 95‘in üzerinde olmalı. Ancak özellikle akciğeri ilgilendiren bazı hastalıklarda bu oran 95’in hatta 90’ın altına düşüyor.
Koronavirüs de bu hastalıklardan biri. Mutlu Oksijen Yetmezliği, tanısı konulan hastaların oksijen değeri ölçüldüğünde, normalin çok altında yüzde 80-85 ve hatta daha düşük değerler görülüyor.
Oksijen düzeyi yüzde 95’in çok altında olmasına rağmen bu hastalar oksijen değeriyle mutlu, konforlu gibi görünüyor. Hastada herhangi bir solunum sıkıntısı gözlenmiyor.
Mutlu Oksijen Yetmezliği Neden Ortaya Çıkıyor?
Doktorlar, Mutlu Oksijen Yetmezliği durumunun temelinde, akciğerlerin esnekliğini korumasına rağmen, hastanın akciğer bölgesine giden kanın azaltılamaması olduğunu düşünüyor.
Bu durumu yaşayan hastalarda akciğerin esnekliği diğer zatürre olgularına göre çok daha farklı. Akciğer korunuyor, esnek kalıyor. Gaz alışverişini sağlayan akciğer içindeki hava dolu keseciklerin içi su dolmuyor. Dolayısıyla onların da esnekliği devam ediyor, hasta rahat soluyor.
Bu nedenle hasta, daha rahat soluk alıp verebiliyor. Ancak, bu soluma hareketi yeterli oksijeni sağlamıyor. Bu hastalarda, aslında bir kan dolaşımı değişikliği görülüyor.
Kandaki Oksijen Seviyesi Nasıl Düzenleniyor?
Mutlu Oksijen Yetmezliği durumu yaşayan hastalarda oksijen ölçümü iki şekilde gerçekleşiyor. Birincisi, parmağa takılan flaster/mandal aracılığıyla bir monitörden yüzde şeklinde değeri görmek. Diğeri ise atardamardan alınan kandan oksijen ölçümü yapmak.
Kandaki oksijen düzeyine, bu ölçümlere göre karar veriliyor. Eğer hastanın durumu konforlu görünüyorsa, öncelikle maske ile yüksek oksijen uygulanıyor. Eğer maske ile verilen oksijen yeterli değilse o zaman hastaya daha yüksek konsantrasyonda oksijen sunuluyor.
Daha yüksek oksijeni sağlayan yöntemlerin başında, yüksek akımlı nazal oksijen geliyor. Eğer bu uygulamalarla solunum desteği sağlama hedefine ulaşılamıyorsa, hava yoluna bir tüp yerleştirerek hasta solunum destek cihazına bağlanıyor.