Seks Robotları Giderek Yaygınlaşıyor, Yoksa Gerçek Aşk Bitiyor mu?
Bugünlerde seks robotları gündemde. Gün geçmiyor ki, daha akıllı daha sevecen daha fazla kendi benliği olan bir seks robotu daha piyasaya sürülmesin. Son yıllarda seks robotları konusunda birçok gelişme yaşandı. Sipariş sayıları günden güne artıyor, bu da ister istemez “acaba gerçek aşk bitiyor mu, ileride gerçek ilişkiler yaşanmayacak mı” sorusunu akıllara getiriyor.
Öncelikle “teledildonic” kavramından biraz söz edelim. Bu terim internete bağlı seks oyuncakları için kullanılıyor. Günümüzdeki seks oyuncakları, sadece offline dünyaya ait değil. Giderek akıllanıyor ve internet üzerinden etkileşime geçebiliyorlar.
Stanford Üniversitesi, 2015 yılında yaptığı bir araştırmanın sonucunda insanların teknolojiyle yakınlık kurabileceğini açıkladı. Zaten 2015 yılında, RealDolls adlı seks oyuncağı 5.000 dolar fiyatla satışa sunulmuş ve o yıllarda 5.000’den fazla satmıştı. Üretici firma, 2017 yılında bu oyuncağın komutları takip edebilen hem de konuşabilen yapay zekâya sahip bir modelini geliştirdi. Sistem akıllanıp konuşunca da fiyat 10.000 dolar oldu.
Şirketin sahibi David Mills kadınların 50 yıldır seks oyuncakları kullandığını ama erkeklerin hâlâ bu konuda çekincesi olduğunu söylüyor. Mills, “Bunu düzeltmeliyiz. Ben seks bebeklerinden Rosa Parks‘ı olmak istiyorum. Erkekler artık otobüsün arkasında oturamayacaklar” diyor.
David Levy: “Seks robotları benimsenecek”
2007 yılında İngiliz satranç ustası David Levy (yapay zekâ ve bilgisayar satrancı konusunda önemli çalışmaları olan bir bilim insanı aynı zamanda), Love and Sex With Robots (Robotlarla Aşk ve Seks) adlı bir kitap yayınladı. USA Today gazetesinde bir eleştirmenin sıkıntılı bir şekilde uyandırıcı bulduğu kitapta Levy, robotlarla insanların seks yapmasının kaçınılmaz olduğu daha 2007 yılında iddia ediyor.
Levy, aynı cinsiyetteki aşk ve evliliğin nihayet toplum tarafından benimsediği gibi (henüz dünyanın genelinde olmasa da birçok ülkede benimsenmiş durumda) seks robotları ile sevişmenin de gelecekte benimseneceğini savunuyor. “Robotlarla aşk, diğer insanlarla olan sevgi kadar normal olacak” diye yazan Levy, dünyanın en eski sektörlerinden biri olan fuhşun yerini seks robotları ile sevişmenin alacağını söylüyor.
Yapay zekânın, dünyanın pek çok yerinde samimiyetle ilgili sorunların cevabı olacağına inanan David Levy, “Robotlar, dünya genelinde yayınlanan tüm cinsel el kitaplarındaki bilgilere hakim olacak ve her şeyi bilecekler. Bu da insanlar arasında yaygın olarak uygulanan cinsel eğilimlerin ve sevişme pozisyonlarının sayısını artıracak” diyor.
Pedofili, tecavüz gibi sorunların üstesinden gelebilir mi?
Levy, yaşamlarında boşluk yaşayan insanların seks robotlarına büyük talebi olacağını, çünkü sevecek kimseleri ve onları seven kimselerin olmadığını belirtiyor. İngiliz satranç ustasına göre seks robotlarıyla insanlar yakınlaştıkça, dünya çok daha mutlu bir yer olacak çünkü şu anda mutsuz olan tüm insanlar aniden birilerine sahip olacak. Ve bu insanlığa müthiş bir hizmet sunacak.
David Levy, seks robotlarının pedofili, tecavüz gibi cinsel sorunları olan insanların kullanıma sunularak bu sorunların da üstesinden gelmenin mümkün olacağını iddia ediyor.
Seks robotlarına karşı bir aktivist: Kathleen Richardson
Antropolist Kathleen Richardson ise Levy‘e karşı çıkıyor. Richardson, De Montfort Üniversitesi‘nde robotik etiği konusunda çalışmalar yapıyor. Seks Robotlarına Karşı Kampanyanın yöneticisi olan üst düzey bir araştırma görevlisi. David Levy‘in insanların güvensizliğinden yola çıkarak var olmayan bir çözüm sunduğunu” açıklayan Richardson, “Pedofili, tecavüzcü gibi insani bağlantıları kuramayan kişilerin, seks robotlarına değil, terapiye ihtiyaçları var” diyor.
Son 15 yılda, ev içi kullanım için geliştirilen robotların amacının sessizce değiştiğini belirten Richardson, Güney Kore‘nin 2020 yılına kadar yerli robotlara sahip olmak için bir hedef belirlediğini ama onların gerçekten evin etrafında yardım etmek için kullanılan araçlar mı, yoksa bir refakatçi mi olacağının belli olmadığını söylüyor.
Kathleen Richardson
Toplumsallaştırılmış robotlara doğru ilgi neo-liberal fikirlerin yönlendirdiği hiper-kapitalist toplumlarda oluyor. Bu toplumlarda insanlar birbirinden uzaklaşıyor. Sıcak oturma odalarında aileler birbirleriyle bir araya gelerek ayrı ayrı ekranlara odaklanıyor. Sosyal ağlarla, robotlarla iletişim kuruyoruz ve bu tehlikeli. Seks robotlarının gelişimi, sadece karşılıklı ilişki deneyimiyle geliştirilebilecek insan empatisini daha da azaltacak.
Seks robotları cinsel sömürü olmadan var olamazlar
Richardson‘un iddiasının önemli bir parçası, pornografinin duruşuna dayanıyor. Porno siteleri Netflix, Amazon veya Twitter‘dan daha fazla ziyaretçi alıyor. Richardson, seks robotlarının pornoda temsil edilen güç eşitsizliklerini ve diğer sorunlu cinsel fenomenleri içerdiğini savunarak şunları söylüyor: “Seks bebekleri ve robotların fuhuş ve pornografi veya çocuk cinsel sömürüsü olmadan var olabileceğini düşünemezsiniz. Onlar olmadan var olmazlar.”
Bu bakış açısını kabul etmemek zor değil. Seks robotları ezici bir şekilde klasik pornografik ideallere göre şekilleniyor. Büyük göğüslü, ince belli, kozmetik kaplı ve vajinal olarak daralmış kadınlar. Seks robotları açılıp kapatılabilir, susturulabilir. Onlar savunmasız ve programlanabilir. Bu durum gerçek hayattaki kadınların cinsel nesneleştirilmesine dönüşebilir.
Sahte ilişkiler
Seks robotları ve sahipleri arasında sahte ilişkiler ortaya çıktığında, bunlar mutlaka tek taraflı güç yapılarına dayanır: kullanıcı ve kullanılan. Richardson bu cinsel nesnelliğin norm olarak kabul edilmeye başlandığında, insanların birbirleriyle ilişki kurma biçimlerine zarar vereceğini öne sürüyor.
Sheffield Üniversitesi‘nde yapay zekâ ve robotik profesörü olan Noel Sharkey‘in de aralarında bulunduğu bazı akademisyenler ise seks robotlarının riskleri göz önünde bulundurarak, bazı faydalı uygulamaların olabileceği kanısında.
Örneğin “cinsel iyileşme” için kullanılabilirler. Cinsel işlev bozukluğu ya da cinsiyete ilişkin sosyal kaygı sorunlarını tedavi etmekte işe yarayabilirler. Sharkey‘in ekibiyle yazdığı raporda, seks robotlarının yalnız ya da yaşlı bireylerin tecrit duygularının önüne geçmek için kullanılabileceğini öne sürüyor. Çalışmada, “Hiç kimse, seks robotlarının tüm cinsel kaygılar veya zorluklar için her derde deva olacağını iddia etmiyor” diye belirtiyor. Ancak bu çalışmada, göz ardı edilmemesi gereken tedavi önerileri var.
Kathleen Richardson ise aynı fikirde değil: “Biz makineler değiliz. Bizler birbirimizden farklıyız ve birbirimize ihtiyacımız var. Birbirimize bağlıyız, birbirimize güveniyoruz. İnsanlığımız birbirimizle ilişkilerimiz aracılığıyla ortaya çıkıyor” diyor.
Seks robotları yeni bir cinsel bağımlılık türü ortaya çıkarabilir
Bu robotların yalnız ya da engelli erkekler için bir nimet olacağı iddia edilse de uzmanlar topluma faydaları konusunda ikna olmuş değil. Psikoterapist Dr. Thaddeus Birchard, yapay zekâlı robotların yeni bir cinsel bağımlılık türünü ortaya çıkarabileceği endişesini taşıyor. Marylebone Psikolojik Terapi Merkezi‘nin klinik direktörü olarak görev yapan Dr. Birchard, seks robotlarının cinsel bağımlılığı ifade etmenin başka bir yolu olacağını söylüyor. Seks robotlarının yaygınlaşmasıyla ilgili olarak psikologlar da bazı uyarılarda bulunuyor.
Robot uzmanı Joe Snell da seks robotlarının, bağımlılık yaratabileceğini iddia ediyor. Droidlerin, sahibinin cinsel fantezilerini karşılayacak şekilde programlanabileceğini ve onları gerçek insanla yapılan seksten daha çok zevk sunabileceklerini söylüyor. St George’s Üniversite Hastaneleri NHS Vakfı‘dan Dr. Chantal Cox-George ve King’s College London‘dan Profesör Susan Bewley ise makinelerin potansiyel faydaları konusunda çok az kanıt bulunduğunu belirtiyor.
Futurolog Dr. Ian Pearson, insanların yakın gelecekte makinelere âşık olmaya başlayabileceğini iddia ediyor. 2050 yılına kadar robotlar ile seksin, insan sevgisini ve aşkı gölgede bırakacağına inanıyor. Seksolog Lev Shcheglov, seks robotlarının insanlar için ciddi bir tehlike oluşturduğuna dair kaygıları var ve şunları söylüyor: “Robotla seks yapmak bir taklittir. Psikopatik bozukluklara ve izolasyona yol açabilir. Robotlarla seks, bir insanın hayatına gerçek bir duygu etkisi getirmez.” Bu düşünceye sahip bilim insanlarına göre, robotlarla seks ciddi bir sorun haline gelebilir.
Seks robotları mı yoksa aşk robotları mı?
Yazının başında bahsetmiştik. Realbotix adlı bir şirket Kaliforniya‘da “yapay zekâ, robotik, dokunmatik sensörler, dahili ısıtıcılar ve sanal gerçeklik ile harmanlanmış RealDolls adında seks robotları üretiyor. Realbotix‘in ilk ticari olarak satılan seks robotunun adı Harmony. 2014’ten bu yana devam eden bir proje. Şu an Harmony 3.0 ile bu alanda faaliyet gösteriyor.
RealDolls seks robotları, özelleştirmeye bağlı olarak 7,600 pound ila 15,200 pound arasında fiyattan satılıyor. RealDolls, farklı boyut ve vücut çeşitlerinin yanı sıra, 50 farklı meme tipinin bulunduğu geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Dahası, bir robot olan Harmony‘nin bir dizi farklı “kişilik” türü var. Sağlıklı bir “mutlu” mod, daha dingin bir “şehvetli” mod, “konuşkan” mod ve “utangaç” mod gibi.
True Companion şirketi ise Roxxxy adlı bir seks robotu üretiyor. Roxxxy sadece 9.995 dolar. Roxxxy‘le kullanıcının cinsel birliktelik yaşaması için, kullanıcının doğru şekilde flört etmesi gerekiyor. Eğer kullanıcı Roxxxy tarafından kendisine verilen geri bildirimleri göz ardı ederse, robot kendini kapatıyor ve etkileşime geçmiyor. Şirketin sloganı, “Her zaman açık ve oynamaya hazır” olun. Roxxxy‘nin yaratıcısı Douglas Hines, ürettikleri seks robotu için “Evi süpürmüyor veya yemek pişirmiyor ama neredeyse her şeyi yapıyor” diyor.
Bir diğer seks robotu ise Samantha. Eğer kullanıcısı ona saygı duymazsa veya kullanıcısından sıkılırsa, kesinlikle hayır diyor. Bu robotun yatırımcısı Dr. Sergi Santos, Samantha‘nın bu özelliğini kukla modu olarak tanımlıyor. Bu mod kullanıcının Samantha ile cinsel faaliyetlerde bulunamayacağı anlamına gelmiyor. Sadece Samantha, fiziksel ya da sözel olarak kullanıcısına cevap vermiyor. Santos seks bebeklerini 7000 dolara satıyor . En son sürüm toksik olmayan cilt malzemesi ve “azaltılmış koku” içeriyor.
Şubat 2018’de Paris’te seks bebekleri genelevi açıldı
Seks robotlarının faydalı mı yoksa zararlı mı olacağı bir yandan tartışıla dursun, Paris‘te seks bebekleri ile hizmet veren bir genelev bile açıldı. Kulübün birkaç odası var. Müşterilerine silikon seks oyuncaklarıyla hizmet veriyor. 2018 Ocak ayında ise İngiltere’de seks bebekleri genelevi açılmış ve müşterilere “satın almadan önce dene” seçeneği sunulmuştu. Londra‘daki salon yarım saat için 50 pound, iki saat için ise 130 pound ücret alıyor.
Seks robotları ev işleri yapabilir mi?
Çinli bir seks robotu üreticisi ise esprilerinize gülecek hatta bulaşıklarınızı yıkayabilen bir seks robotu üretti. EXDOLL adlı firmanın ürettiği Dalian adlı seks robotu, aynı zamanda Amazon Alexa ya da Apple Siri gibi dijital asistan. Ancak yaratıcıları, ana kullanım amacının sahiplerinin fiziksel konfor sağlamak olduğunu söylüyor.
Dizi ve sinema sektöründe de oldukça popüler bir konu
Son dönemde insansı robotların yer aldığı bazı televizyon dizileri ekrana geldi. Channel 4‘ün Humans‘ı ve HBO‘nun eleştirmenlerce beğenilen Westworld‘u gibi. The Stepford Wives adlı romanın (1972 tarihinde yayınlandı) ve 1975 ve 2004’te çekilen iki filmi de örnek gösterilebilir. Ryan Gosling ise 2007 yapımı Lars and the Real Girl filminde internetten satın aldığı seks bebeğine âşık olan bir karakteri canlandırmıştı. Ancak seks robotları sadece film ve diziler için bir konu değil. Onlar, ticari olarak satılan gerçek varlıklar. İnsanların cinsel tatminini sağlamak için tasarlanmış antropomorfik robotlar ve giderek insan hayatının içine giriyorlar.
Gelecekte neler olabilir?
Yazımızda sizinle seks robotları hakkında her şeyi enine boyuna aktardık. Öyle görülüyor ki, seks robotları yakın gelecekte çok daha fazla gündemde olacak bir konu. Yapay zekâ geliştikçe kaçınılmaz olarak, robotlar insanların hayatına daha fazla girecek. Ve kaçınılmaz olarak insan formunda olan çekici robotlar üretilecek. Bu robotlar da günümüz toplumunda giderek yalnızlaşan insanlar için belki bir arkadaş olacak.
Ancak söz konusu düşünebilen bir makine olduğunda, bu makinelerin gelecekte insanlar tarafından her türlü cinsel işkenceye, şiddete maruz bırakılması da etik ve hukuki sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Tıpkı Westworld‘de olduğu gibi belki makineler bu sınırsız sömürüye isyan edebilir. Bunlar size çok uzak bir gelecek gözükebilir.
Fakat, önümüzdeki 10 yıllar içinde robotlarına âşık olup evlenen insanların yeryüzünde yaşadığını görürseniz şaşırmayın. İnsanlık hiç olmadığı kadar farklı bir yere gidiyor. Bu yer iyi mi, yoksa kötü mü bunu zaman gösterecek.