Vodafone, Dijitallesmeyi Memleket Meselesi Olarak Görüyor
Vodafone Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Engin Aksoy, fiber altyapının yaygınlaşması ve sabit pazarda rekabetin gelişmesinin Türkiye’nin dijitalleşmesinde hayati rol oynadığını belirterek, “Vodafone olarak, hem sabit hem mobil pazarda altyapı paylaşımına, yatırımları hızlandıracak ve bu sayede daha yaygın ve daha iyi bir hizmet sağlayacak her çözüme sıcak bakıyoruz.” dedi.
Konuşma biraz uzun. İlginizi çeken kısımları okumanızı öneririm.
Vodafone olarak, gelecek dönemin ihtiyaçlarını karşılamak üzere 5G hazırlık ve fiber yatırımlarını sürdürmeye devam ettiklerini bildiren Aksoy, dijitalleşmeyi bir memleket meselesi olarak gördüklerini söyledi.
Aksoy, bu değişimin günden güne devam ettiğini belirterek, “Sabit ve mobil iletişim teknolojilerinin iç içe geçerek yarattığı fırsat alanları ve tüm bu olanaklara tek bir akıllı cihaz üzerinden erişme imkanı, elektronik haberleşmeyi ve özellikle genişbantı günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline getirdi. Genişbant teknolojileri, günümüzde elektrik ve su gibi olmazsa olmaz bir ihtiyaç olarak kendini gösteriyor. Bugün genişbant iletişim teknolojileri, sadece konuşmak ve mesajlaşmak için kullanılmıyor, birey ve kurumların hayatlarını daha etkin, rekabetçi, maliyet verimli hale getirirken ekonomide de bir çarpan etkisi oluşturuyor.” diye konuştu.
Telekomünikasyon sektörünün, tüm dünyada baş döndürücü bir hızla gelişerek hayallerin bile ötesine geçen bir gelişim kaydettiğini ifade eden Aksoy, “Sektörümüzün diğer sektörlere kıyasla konjonktürden bağımsız olarak gelişen ve 1994’te 2G ile başlayıp bugün 5G’ye evrilen yolculuğu, tüm dünyada ekonomik ve sosyal hayattaki dönüşümsel etkisini göstermesi bakımından önem taşıyor.” dedi.
Aksoy, “Diğer kırılım noktaları, mobil genişbantın ve hemen ardından akıllı telefonların hayatımıza girmesi oldu. 2009’da yapılan 3G ve 2016’da yapılan 4.5G ihaleleri de sektörümüzün gelişiminde hayati rol oynadı.” dedi.
“Büyüyen Türkiye’nin büyüyen sektörünün büyüyen operatörü olmaya odaklandık”
“Salgın sonrası dijital yaşam pratikleri, daha da çeşitlenip yaygınlaşacak”
Vodafone Türkiye CEO’su Aksoy, cepten ilk “alo”nun ardından değişen ve gelişen teknolojilerin içeriğine değinirken, sektörün hikayesinin, sadece ses ve SMS özellikleri sunan tuşlu telefonlarla başladığını anımsattı.
Aksoy, devamla şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ardından iletişim teknolojilerinde nesillerin evrimleşmesine tanık olduk. 3G’de akıllı telefon ve mobil genişbant, 4G’de ise daha akıllı telefon ve daha hızlı mobil genişbant hayatımıza girdi. Diğer yandan, mobil ve sabit genişbant teknolojilerinin iç içe geçmesiyle yakınsama dediğimiz gelişmeyi yaşadık. Bugün sadece mobil genişbant değil, evlere kadar giden sabit genişbant da günlük hayatımızın önemli bir parçası haline geldi. Dijitalleşmenin önemini pandemiyle bir kez daha anlamak, tüm dünya için önemli bir kilometre taşı oldu. Bu dönemde milyonlarca insanın yaşama ve çalışma biçimlerini değiştirmesiyle birlikte aslında birbirimizle bağlantıda olmanın ve dolayısıyla altyapının ne kadar önemli olduğunu gördük. İnternet, herkesin evlerine çekildiği bir dönemde hayata bağlanmanın tek yolu oldu. Dijitalleşmenin, ekonomik faaliyetlerin devam etmesinin yanı sıra temel hizmetlere erişim için de kritik unsur olduğu görüldü.”
Bu dönemde mobil trafikte yüzde 10, sabitte yüzde 60’a varan artışlar gözlemlediklerini aktaran Aksoy, işletmelerin, yeni normale hızla uyum sağlayabilmek için dijital yatırımlarını 6 yıl öne çektiğini, salgın sonrası dijital yaşam pratiklerinin daha da çeşitlenip yaygınlaşacağını söyledi.
“Bütün veriler, Türkiye Hakkında Pozitif Bir Görünüm Oluşturuyor”
Engin Aksoy, geçen 27 yıllık süreçte Türkiye’de ve dünyada yaşanan gelişime değinirken, Türkiye’deki insanların yeniliğe açık olduğunu söyledi.
Aksoy, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ülkemizde yeni şeyler deneme, yeni teknolojileri kullanma ve yaşam koşullarını iyileştirme yönünde ciddi bir talep ve istek var. İnsanlar teknolojiye çok hızlı uyum sağlıyor. Nüfusumuz genç ve teknolojiye meraklı. İnternet kullanımı yüksek. Bugün Türkiye, dünyada en yüksek mobil genişbant büyümesine sahip ülkelerden biri.
“GSYH’yi Yükselten Önemli Bir Sektörüz”
Vodafone Türkiye CEO’su Aksoy, elektronik haberleşmenin, tüm sektörleri yatay kesen bir alan olduğunu belirterek, genişbant iletişim teknolojilerinin sadece bireysel haberleşme ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp sağlıktan tarıma, finanstan eğitime, yenilikçi hizmetler sunarak yatay kestiği sektörlerde sağladığı verimlilik artışıyla ekonomik büyümenin de lokomotifi olduğunu söyledi.
İletişim hizmeti sağlayıcıları olarak, diğer sektörlerin gelişmesine de katkı sağladıklarına işaret eden Aksoy, şunları kaydetti:
“Genişbant altyapı yatırımları, 7’si doğrudan, toplam 19 sektör üzerinde olumlu etkiye sahip. Yazılım, donanım, inşaat, perakende ve imalata kadar birçok sektörde istihdamı artırıyor. Fiber altyapı yaygınlığındaki yüzde 10’luk artış, GSYH’de yüzde 1’lik bir artışı tetikliyor. Dolayısıyla GSYH’yi yükselten önemli bir sektörüz. Vodafone olarak, gelecek dönemin ihtiyaçlarını karşılamak üzere 5G hazırlık ve fiber yatırımlarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Dijitalleşmeyi bir memleket meselesi olarak görüyoruz.
Türkiye’nin dijitalleşmesi için bir reçeteye ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu reçetenin olmazsa olmaz unsurlarından biri de fiberin yaygınlaştırılması. Hem sabit hem de mobilde geleceğin teknolojileri için geleceğe hazır bir altyapıya ihtiyaç var. Fiber, 5G’ye geçiş için de olmazsa olmaz bir ön koşul. Türkiye’de mevcut fiber altyapıya erişimin düzenlenmesi ve yeni yatırımların ortak altyapı üzerinden gerçekleştirilmesi önem taşıyor. Operatörler olarak amacımız, altyapıda değil, üstyapıda, yani vereceğimiz ürün ve hizmetlerle rekabet edebilmek olmalı.”
Böylece tüketicinin de makul fiyatlarla fibere erişiminin sağlanabileceğini aktaran Aksoy, sektörün bir an evvel fiber yayılımı sağlaması gerektiğini söyledi. Aksoy, “Bunun için iki şeye ihtiyaç var; herkesin mevcut yatırımlarını maliyet bazlı bir fiyatlandırma modeliyle paylaşabilmesi ve 2023 fiber hedeflerine ulaşmak için nasıl bir yatırım modeli oluşturulması gerektiğine karar verilmesi.” dedi.
Fiber yatırımların önceliklendirilmesi ve kamu politikası haline getirilmesi gerektiğini belirten Aksoy, “Fiber altyapının yaygınlaşması ve sabit pazarda rekabetin gelişmesi, Türkiye’nin dijitalleşmesinde hayati rol oynuyor. Vodafone olarak, hem sabit hem mobil pazarda altyapı paylaşımına, yatırımları hızlandıracak ve bu sayede daha yaygın ve daha iyi bir hizmet sağlayacak her çözüme sıcak bakıyoruz.” ifadelerini kullandı.